Evi yuvaya dönüştürme isteğimden mi yoksa çok yemeyen biri olarak yedirmeyi sevdiğimden mi bilmem çocukluğumdan beri severim pasta çörek pişirmeyi. Pek çok ev ya da iş kadınının hayalidir küçük bir pastane açmak. Hepsinin ortak noktası da sıcak bir ortam olsun, ev gibi olsundur; tıpkı çocukluğumun dizisi “İstasyondaki Pastane”deki gibi. Şimdilerde ne pasta yapmaya ne de pastane açma hayali kurmaya vakit ayırabiliyorum ama, en azından Woody Allen’ın yazıp yönettiği 2000 yapımı Small Time Crooks’la (Türkçe’ye Acemi Hırsızlar olarak çevrilmiş) bir kurabiyenin nelere kadir olabileceğini gülümseyerek seyrediyorum.
İnsan güzel bir film seyredince ya da güzel bir kitap okuyunca herkes izlesin herkes okusun istiyor. O heyecanı paylaşmak, çoğaltmak çarpanlarına ayırmak telaşına giriyor. Small Time Crooks’u seyrettikten sonra bende oluşan bu heves Woody Allen yüzünden ne yazık ki kursağımda kaldı. Kime Woody Allen’ın filmi dediysem “Iyy o adamı hiç sevmem” tepkisi aldım. Sevilmeyen, Allen’ın filmleri değil de kendisi. Hal böyle olunca “sevmediğim adamın filmini de seyretmem”e dönüşüyor olay. Evet Woody Allen antipatik bir görünüme sahip olabilir, hatta evlatlığıyla evlendiği için büyük bir kesim tarafından “sapık” olarak nitelendirildiği de bir gerçek. İyi de filmlerinin suçu ne?
Small Time Crooks, yıllardır zengin olma hayali kuran Ray ve Frenchy Winkler çiftinin eğlenceli hikayesini anlatır. Ray karısını ikna ederek o güne kadar biriktirdikleri bütün parayla bir dükkan kiralar. Amacı arkadaşlarıyla birlikte dükkanın altından tünel kazarak yandaki bankayı soymaktır. Bu arada soygunu maskelemek için Frenchy dükkanda kurabiye yapıp satmaya başlar. Ancak olaylar hiç de istenildiği gibi gitmez. Ray ve arkadaşları tünel kazma işini ellerine yüzlerine bulaştırırken; Frenchy’nin kurabiyelerinin ünü tüm kentte yayılır. Kurabiye dükkanı kurabiye fabrikasına dönüşür. Filmin bu noktada ikinci hikayesi başlar. Artık zengin bir çift olan Ray ve Frenchy, bu kez para karşısındaki duruşları ve aşklarıyla sınanacaklardır. Peki filmin sonunda para mı yoksa aşk mı galip gelir? Eğer “Woody Allen ıyyy” demiyorsanız, kurabiye kokan bir evde (mümkünse sevgiliyle; mümkün değilse sorun değil) cevabını kendiniz öğrenin.