Yaşama amacını kaybettiğin olur mu hiç? Herşey
anlamsızlaşmıştır. Sabahları uyanmak, işe gitmek, çalışmak istemezsin… Bir
kısırdöngünün içine girmiş öylece beklersin… Elin kolun bağlanmış; bağları
çözmeğe gerek bile duymazsın. Durumuna bir ad koymaya çalışırsın. Depresyon?
Tükenmişlik? Bıkkınlık? Hayat denizinde çektiğin küreklerin seni bir yere
vardıramadığı hissi; Varamamışlık? Olamamışlık? Olduramamışlık? Bazen aylarca
sürer bu kısırdöngü, hatta yıllarca… Sihirli bir değnek dokunsun ve hayatın
değişsin diye öylece beklersin… Beklersin… Beklersin… Beklersin… Bekleme! Hep
beklediğin o sihirli değnek aslında sensin… Yapman gereken tek şey kafanı
gömdüğün yerden çıkartıp şöyle bir etrafına bakmak ve tüm gücünü toplayıp hayatını oluşturan taşlardan
birini yerinden oynatmak… Hayat bazen sarsılmaya, yerinden oynamaya ihtiyaç
duyar; faylar kırılmadan zemin oturmaz.
Sihirli değnek olacak kadar cesursan hadi dokun
hayatına!