Bir hafta boyunca insanlarla, hayatla, işle,
trafikle, ülkeyle, şununla, bununla ilgili olumsuz hiçbir şey söylememeyi
denediniz mi hiç? Deneyin bakın neler oluyor? Hadi siz denemeden ben
söyleyeyim; dut yemiş bülbüle dönüyorsunuz. Tık yok. Karşınızdaki konuşuyor;
ama lafının üstüne laf koyamıyorsunuz. Neden? Çünkü herkes olumsuz, herkes
herşeyden dertli… “Amaaan ne şikayet ediyorsun ne güzel yaşayıp gidiyoruz
işte!” desen, deliymişsin gibi bakıyorlar. Hiçbir sohbete dahil olamıyorsun ve
bu kez de “bir derdin mi var?” sorusuyla karşılaşıyorsun ki, bir hafta boyunca
hiç sektirmeden her gün bu soruya cevap vermek zorunda kaldım; “yoo bir derdim
yok.” Karşı taraf size inanmayan gözlerle bakıyor ve muhtemelen içinden “kesin
büyük bir sorunu var” diyor. Bir haftadır olumsuz konuşmayacağım diye
yabanileştim. Kimseyle konuşamıyorum; lal oldum kaldım. Meğerse bütün
sohbetlerimiz olumsuzluklar ve şikayetler üzerine kuruluymuş. Okuduğum bir
kitaptan yola çıkarak yaşadığım bu deneyimi yine aynı kitaba göre içselleştirip
tüm hayatım boyunca sürdürmem gerek; ki benim için biraz zor görünüyor; çünkü,
şu hayattan biraz daha şikayetçi olmadan yaşarsam sanırım ortadan ikiye
ayrılacağım.