10 Aralık 2013 Salı

AH BE DOSTUM!



İşimiz gücümüz kahkaha atmaktı. Küçük dilimizi göstere göstere, gözümüzden yaşlar aka aka… En saçma, en anlamsız şeyler bile bahaneydi kahkaha için… Bir de güçlü zannederdik kendimizi… Ya da güçlüymüş gibi davranırdık… Neyse ne… Kahkaha atabiliyorduk ya, gerisi boştu… Büyüdükçe benim kahkahalarımın yerini gülümseme aldı… Sevemedim gitti büyümeyi… Hala da direniyorum… Ama olmuyor… Büyümen gerek diyorlar… Çabalıyorum… Ve ne yazık ki sıkça çuvallıyorum.   

Her geçen gün azalan kahkalarımla birlikte sen düşüverdin aklıma… Sen de sadece gülümsüyor musun hayata? Elinden başka birşey gelmiyor mu, benim gibi? Kahkaha atmak için kendini zorluyor musun? Ve her seferinde “boşuna kandırma kendini, eskisi olmuyor” diyor musun? 

Bir kez kahkaha’nı kaybedince, bir daha bulamıyormuşsun ah be dostum!